Translate

19 Haziran 2013 Çarşamba

ROMANYA KRALI I.CAROL
I. Carol, tam adı Hohenzollern-Sigmaringen Prensi Karl Eitel Friedrich (Sigmaringen, 20 Nisan 1839 - Sinaia, Romanya 27 Ekim/10 Ekim (Eski ve yeni tarihlemeye göre) 1914), Romanya prensi (1866-1881), daha sonra Romanya'nın ilk kralı (1881-1914).Uzun yönetimi sırasında askeri ve ekonomik alanlarda Batı'yı örnek alan önemli gelişmeler sağlamakla birlikte, büyük ölçüde kırsal özellikler taşıyan ülkenin temel sorunlarını çözmekte başarısız kalmıştır.
Hükümdarlığı;
Temmmuz 1866 Anayasası ile kendisine önemli yetkiler sağladı.Reform yapmak istediyse de aristokrasinin feodal ayrıcalıklarının yarattığı engelle karşılaştı.Alman yanlısı tutumundan dolayı 1870-1871 Fransız-Alman Savaşı sırasında gözden düştü.1871'de çıkan yerel bir ayaklanmada, tahttan çekilmenin eşiğine geldi. 1877'de Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş açınca prens Carol çarla ittifak yaptı, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda, Plevne'deki çarpışmada ordunun başında yer alarak halkın sevgisini yeniden kazandı. 9 Mayıs 1877'de Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bağımsızlığını ilan etti.Ayastefanos Antlaşması (3 Mart 1878) ile Romanya'nın bağımsızlığı ve egemenliği tanındı; ancak, Berlin Kongresi (Haziran-Temmuz 1878), çar II. Aleksandr'ın baskısıyla, Carol'u, Dobruca karşılığında (Rusya'nın ele geçirdiği) Güney Besarabya'yı vermek zorunda bıraktı.Carol, 22 Mayıs 1881'de krallık tacını giydi.
Çarın Berlin'deki tutumunu affetmedi, 1883'te Almanya ve Avusturya-Macaristan ile gizli antlaşmalar yaptı.Bununla birlikte, I. Dünya Savaşı'nın başında (1914) Romanya, 1883 anlaşmalarına ve kralın isteğine karşın yansız kaldı.Tüm umutlarını yitiren Carol, iki ay sonra öldü.
Carmen Sylva takma adıyla şair olarak ün kazanan Prenses Wiedli Elisabeth ile 1869'da yaptığı evlilikten hayatta kalan çocuğu olmadığı için, tahta varis olmak üzere, yeğeni Hohenzollernli Ferdinand'ı evlat edindi.
Kentlerdeki sanayi ve finans çevrelerinin gelişmesine önem veren I. Carol bunda büyük ölçüde başarılı oldu.Ayrıca ülkede silahlı kuvvetleri kurup geliştirdi.Kırsal kesimdeki sorunlara aynı ilgiyi gösterememesi, özellikle de köylülerin toprak gereksinimini karşılayamaması, yaklaşık 10 bin kişinin hayatına mal olan kanlı bir köylü ayaklanmasına (1907) yol açtı.Devlet yönetimine saygın ve kararlı bir yapı kazandırdıysa da, siyasi partilere karşı fırsatçı yaklaşımı ülke yönetimindeki bazı olumsuz özelliklerin sürüp gitmesine neden oldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder