Translate

27 Mart 2014 Perşembe

AHMET CEVDET PAŞA'NIN PAŞALIĞI
Ahmet Cevdet Paşa, 1866’da Halep vilayetine vali tayin edildi. İki yıl süren valiliği sırasında “Fırat” adında bir gazete çıkardı, dergi yayımını uzun yıllar devam ettirdi.

1868’de yeni kurulan ve temyiz mahkemesi görevi yapacak olan “Divan-ı Ahkam-ı Adliye”'ye başkan tayin edildi. Bu vazifede adliye ve hukuk sistemini devrin ihtiyaçlarına göre düzenlemeye çalıştı.
Ali Paşa, Fransız medeni kanununun tercüme edilerek Osmanlı Devletinde tatbik edilmesi gerektiğini ileri sürüyordu. Buna karşı Ahmed Cevdet Paşa ve aynı düşüncede olanlar, İslam Hukukunun bir dalı olan Hanefi fıkhının sistematik hale getirilerek kanunlaştırılması fikrini müdafaa ediyorlardı. Bu ikinci yani, Ahmed Cevdet Paşa ve arkadaşlarının fikirlerinin tatbiki için "Mecelle Cemiyeti" adıyla ilmi bir heyet toplandı. Başkanlığına Ahmet Cevdet Paşa’nın getirildiği bu meclis, Kur’an-ı Kerim'in hükümlerini kanun şekline sokup, bütün milletlerin kıymet verdiği Mecelle adındaki kitabı hazırladı.
Beşinci kitabın hazırlığı tamamlanırken Bursa’ya, sekizinci kitap hazırlanırken Maraş’a vali tayin edilen paşa, her iki görevden de birkaç gün sonra alınıp merkeze tayin edilmiş ve tekrar Mecelle Cemiyeti’nin başkanı yapılmıştı. Bu süre içinde Paşa, her türlü devlet işlerinin kendisine danışıldığı bir mercii durumuna geldi.1874 yılında Maarif Nazırlığına tayin edildi. Nazırlığı döneminde ilk tahsilden yüksek tahsile her seviyede ders programı yapıldı. Nuruosmaniye Camii avlusunda "ibtidâiyye" adıyla modern usüllerde eğitim veren bir ilkokul açıldı. Bu arada Ahmet Cevdet Paşa, okullarda okutulmak üzere kitaplar yazdı. Türkçe dilbilgisi kitabı olarak “Kavâid-i Türkî”, mantık dersleri için “Mi’yâr-ı Sedad”, edebiyatla ilgili olarak “Âdâb-ı Sedad” adlı eserlerini yazdı. En tanınmış eseri olan "Kısas-ı Enbiya" da bu dönemde kaleme alıp bastırdığı eserdir.
1874 yılında Yanya valiliği görevi ile merkezden ayrılan Paşa, yedi buçuk ay sonra yeniden İstanbul’a döndü ve Adiye Nazırı oldu. Ticaret mahkemelerini Adliye Nezaretine bağladı. Osmanlı kanunlarını toplayan “Düstur” ilk defa onun zamanında yayınlandı. Ayrıca hâkimlere yardımcı olacak bir eser olan “Ceride-i Mehâkim”(1874)'i yayınladı.
Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinden sonra hamisiz kalan paşa, Bulgar isyanları ile ilgilenmek üzere teftiş için Rumeli’ye gönderildi; Bulgarca bilmesi sayesinde görevinde çok başarılı oldu. Dönüşünde Adliye ve ardından Maarif Nazırlığı görevlerinde bulundu. Mecelle’nin on altıncı kitabı bu sırada tamamlandı (1876).
1878’de Suriye valisi yapılan paşa, Kozan’da Kozanoğlu Ahmet Paşa isyanını bastırınca İstanbul’a dönüp Ticaret ve Ziraat Nazırı oldu. Küçük Mehmet Sait Paşa başvekil olduğunda yeniden Adliye Nezareti’ne getirildi; gayretleriyle 1880’de açılan Mekteb-i Hukuk’ta ders verdi.
1881’de kurulan ve Abdülaziz’in ölümünden sorumlu görülenleri yargılayan Yıldız mahkemesi'nde Adliye Nazırı sıfatı ile bulundu.
1882’de Adliye Nazırlığından ayrılan Ahmet Cevdet Paşa, üç buçuk yıl devlet memurluğundan uzak kaldı ve eserlerini tamamlamakla meşgul oldu. 1886’da tekrar Adliye Nazırı yapıldı ve bu görevi dört yıl sürdürdü.
Ahmet Cevdet Paşa, hayatının geri kalanın çocuklarına ve bilimsel çalışmalarına ayırdı. 26 Mayıs 1895’te Bebek’teki yalısında vefat etti. Naaşı, Fatih Camii bahçesine defnedildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder