Translate

12 Şubat 2014 Çarşamba

YENİ DÜNYANIN FETHİ

İmparatorluğun dış siyaset açılımlarından en hızlı gelişen Atlantik’de bulunan yeni dünya olacaktır. Osmanlı İmparatorluğu tarafından önü kesilen Uzak Doğunun zenginliklerine ulaşabilmek için yeni ticaret yolları aramak amacıyla girişilen seferlerde İspanyollar ve Portekizliler coğrafi keşiflerde bulunacaklardır. Kendi reconquistalarını İspanya’dan önce tamamlayan Portekizliler Afrika kıtasının etrafını dolaşacak ve Osmanlılar, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından kapatılan ticari yollardan bağımsız şekilde Uzak Doğuya ulaşan ticaret yollarını açacaklardır. Bu sayede Portekiz İmparatorluğunun temeli atılacaktır. Kastilya ise Emevileri ülkeden tamamen attıktan sonra ise Kristof Kolomb’u destekleyecek ve Uzak Doğuya çıkacak alternatif bir yol bulup Japonya, Çin gibi ülkelerle Portekizlere muhtaç kalmaksızın ticareti geliştirmeyi deneyeceklerdir. Seferinin sonunda Kolomb, nereye geldiğini bilmeksizin Amerika kıtasını keşfedecek ve kıtanın İspanyollar için fethini başlatacaktır. Keşfedilen yeni topraklar Katolik krallar için ele geçirilecektir. Buna Portekiz itiraz edecektir. Sonunda Papa VI. Alexander, Tordesillas Antlaşmasıyla yeni dünyayı Cabo Verde’den 370 lig uzaklıkta olacak şekilde hayali bir çizgiyle ikiye ayıracak ve iki imparatorluk arasında pay edecektir. Bu şekilde İspanya, Portekiz hakimiyetindeki bugünkü Brezilya’nın olduğu yer hariç yeni kıtanın büyük kısmının hakimi olacaktır. Papalık kurumunun bu ilahi kararı İspanyol yayılmacılığının resmi dayanağı olmuştur. Hispanyola adasının ele geçirilmesini takiben koloniciler kıtanın içlerine doğru ilerlemeye başlarlar. Daha fethedilecek çok geniş araziler olduğu yolunda alınan bilgiler doğrultusunda yayılma hız kazanacak ve yeni fetihler yapılacaktır. Juan Ponce de León, Porto Riko’yu; Diego Velázquez Kübayı; Alonso de Ojeda Venezuela’yı; Diego de Nicuesa Nikaragua ve Kosta Rika’yı; Vasco Núñez de Balboa Panama’yı ve Pasifik Okyanusu kıyılarını keşfedecektir. Yıllar sonra II. Felipe iktidarında imparatorluk yeni zenginlik kaynaklarıyla beraber güçlenecek ve Avrupa’daki egemenliğini sağlamlaştıracak ancak amerika’dan akan değerli madenler yüzünden enflasyon yaşanacak ve İspanyol sanayi durma noktasına gelecektir. Güçlü ekonomilerde olduğu gibi İspanyol ekonomisi de hammadde olarak dışa bağımlı durumda kalır, daha yoksul ülkelerin başta elle yaptıkları basit üretim sonraları atelyeler sayesinde gelişecek ve sanayi devrimi ile Fransa, İngiltere gibi ülkeler öne geçecektir. Değerli madenlerin aşırı bol bulunması durumu Salamanca Üniversitesi'nde tartışmalara yol açacak ve diğer Avrupa ülkelerinin daha gündeminde olmayan ekonomik sorunlar tartışılacaktır. Diğer taraftan yapılan savaşların aşırı giderleri artmakta ve başarısızlık durumunda heba olmaktaydı. II. Felipe’den sonra başa gelen I. Carlos kendisini Avrupa siyasetinin orta yerinde düşmanlar arasında bulacak ve sürekli savaşlarla ekonomisi zayıflayacaktır. Artık Ceneviz, Almanya gibi ülkelerin bankerlerinden borçlar alınmakta, bunlara karşı monarşinin eli zayıflamaktadır. Aynı duruma Hollanda ve İngiltere koloni imparatorlukları da daha sonra düşeceklerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder