BÜYÜK ATATÜRK'ÜN DİN HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
Atatürk
yaşantısında sahip olduğu geniş bilgi birikimiyle her zaman gerçek
dinle, batıl inanç, hurafe vb. ayırmış, yeri geldikçe de bu konularla
ilgili toplumu aydınlatmak gereğini kendisinde hissetmiştir.
Türk
toplumunu sahte dindarlığa ve din bezirgânlığına karşı korumak ve Türk
halkını uyanık tutmak için çoğu konuşmalarında bu konuya önem vermiş ve
her fırsatta görüşlerini dile getirmek durumunda kalmıştır.
Atatürk
7 Şubat 1923 tarihinde Balıkesir Paşa Camii’nde yaptığı konuşmada din
konusu ile ilgili şu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
“
Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selameti, sevgisi üzerinize
olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Allah tarafından insanlara
dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası,
hepimizce bilinmektedir ki Yüce Kuran’daki anlamı açık olan ayetlerdir.
İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir.(tarihin.com) En
mükemmel dindir. Çünkü dinimiz, akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ev
uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla
diğer ilahi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü
tüm evren kanunlarını yapan Allah’tır.”
Atatürk’ün
din ve dindarlık anlayışı, İslamiyet’in özündeki gerçeklere dayanan bir
anlayıştır. Dini, kendi kişisel çıkarları için kullanmak isteyenlere
karşıdır. Atatürk bu konudaki görüşlerini şöyle açıklamıştır.
“İnanıp
bağlanmakla mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri
alışılageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarıp
yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. Kutsal ve
tanrısal olan inançlarımızı ve vicdan işlerimizi, karışık ve değişik
olup her türlü çıkarlarla hırsların kıpırdanışlarından bir an önce ve
kesinlikle kurtarmak, ulusun bu dünyada olduğu gibi öteki dünyada da
mutluluğun gerektirdiği bir sorumluluktur; ancak böylelikle İslam
dininin yüceliği belirmiş olur.”
Atatürk
İslamiyet'in her zaman en mükemmel, en doğru ve en gerçekçi din
olduğuna inanmış ve dini gereklilikleri elinden geldiği kadar yerine
getirmeye çalışmıştır. Atatürk dini alet ederek çıkar sağlamak isteyen,
cahil insanları kolayca kandırabilen, dini sömürge aracı olarak kullanan
kişilerin bu faaliyetlerini yapmasına hayatı boyunca engel olmaya
çalışmış. İnsanların eğitilerek din sömürgecilerinden kurtulması
konusunda fikirlerini her zaman beyan etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder