KÜRTLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU ?
Hürmüzgân ruman, atiran kujan
Hoşan sureve gevre gevregan
Zorkeri arep kırdine Xabur
Gehane pale pese sari Zor...
Jin u kenikan ve dil beşinan
Merdi azad tilen erui hevinan
Kevişte Zerdeşt maye bey dest
Bizika na kit Hürmüz ve hiç kes.
Hürmüz gahlar virane oldu, ateşler söndü
Büyük büyükler saklandılar
Sitemkâr Araplar her tarafı harap ettiler
Hatta şehri zora yetiştiler
Kadınları kızları esir götürdüler
Azad erkekleri kana boyadılar
Zerdeştin ayini sahipsiz kaldı
Hürmüz kimseye yardım etmedi.Kimilerine göre Kürtler İslam’a Halife Ömer’in zamanında kılıç zoruyla girmişler. Kimilerine göre kandırılmışlar hatta Zana’ya göre yanlışlıkla müslüman olmuşlar.
Kimi İslamcılara göre ise İslam’ı duyan Kürtler akın akın müslüman olmuş.
Yukarıdaki şiir Kuzey Irak’ta bulunmuş ve günümüz Kürtçesine çevrilmiş. Şiirin Arapların saldırıları ve katliamlarına bir ağıt olarak yazıldığı ifade ediliyor. Şiirde Zerdüşt inancında olan insanların Arapların saldırısına uğradığı, erkeklerin katledildiği, kadınların kızların ise esir yapılıp götürüldüğü belirtiliyor. Bu şiirin Kürtlerin kılıç zoruyla müslümanlaştırıldığının kanıtı olduğunu söyleyen araştırmacılar saldırıların 639 – 644 yılları arasında Ömer’in halifeliği zamanında başladığını öne sürerek şöyle kurguluyorlar:
640′lı yıllarda Arap orduları Anadolu’ya iki koldan girmeye başlarlar.
Kürt bölgesi Bizans ve Sasanilerin arasında bölünmüş ve Kürt Halkı merkezi bir örgütlenmeye sahip olamadığından, işgaller karşısında güçlü direniş gösterememiştir. Bunun yanında Sasani ve Bizans devletlerinin baskıcı ve despotik egemenliklerine tepki duyan, ağır vergiler altında ezilen şehirlerde ve ovalardaki halkın bu tepkisinden yararlanan Araplar, bazı alanlarda işgali geliştirirken kimi bölgelerde direnişle karşılaşmadan uygun politikalarla, işbirlikçiliğini geliştirerek, Bizans ve Sasani karşıtlığı tepkiyi kullanarak halkı yanlarına almayı başarmışlardır.
İslamiyetin Kürt bölgesinde yayılışı, fiziki ve kültürel alandaki katliamla, ihanetin iç içe örülmesi biçiminde geliştirilmiştir. Zayiflayan Bizans ve Sasani egemenlikleri Kürtlerde belli bir uyanış ve canlanmaya neden olurken, İslamiyet ile birlikte bunun önüne geçilmiştir. Dinlerinden vazgeçmek istemeyen ve direnişe geçen Zerdüşt inancına sahip Kürtler kılıçtan geçirilirken, Zerdüşt dininin kitabı ve diğer kutsal metinlerle birlikte kültürel değerlerinde talan ve imhası yaşanmaktaydı.
Kürt bölgesini işgalle görevlendirilen Arap komutan, Halife Ömer’e bu bölge halklarının inançlarına ve kutsal kitaplarına rastladığını ve ne yapması gerektiği konusunda danışmak istediğini yazar. Ömer:
“Eğer bu belgeler Kuran ile uyumlu iseler bunlar gereksizdir. Çünkü Kuran vardır. Eğer bu belgeler Kuran’a aykırı iseler yanlıştır. Halkın yanlışı öğrenmesi gerekmez.”