Translate

7 Mart 2014 Cuma

SİVAS'IN TİMUR TARAFINDAN ALINIŞI
Timur ile Bayezid arasındaki başlıca problemlerden biri Erzincan Emîri Taharten meselesidir. Taharten daha Timur’un Ön Asya’ya ilk seferinden itibâren onun hâkimiyetini tanımıştı. Bayezid 1399’da başta Malatya olmak üzere Kâhta, Divriği, Behisni, Dârende kalelerini topraklarına katmıştı. Bu şekilde Fırat’a kadar olan yerler Osmanlıların eline geçmişti. Anadolu siyâsî birliğinin sağlanması için sıra Fırat’ın doğusundaki Harput, Diyarbakır bölgeleri ile Erzincan ve Erzurum'a gelmişti. Yıldırım Bayezid, Erzincan Emîrine kendisine itaat etmesini bildirmişti. Erzincan Emîri Taharten, Bayezid’e vergi vermeyi kabul etmiş, ancak Kemah’ı Osmanlılara vermeyeceğini söylemişti. Bunun yalnızca bir oyalama siyaseti olduğu anlaşılmaktadır. Taharten eskiden beri hakimiyetini tanıdığı Timur’a Bayezid’in isteklerini bildirmiş ve şikayette bulunmuştu.
Timur, Taharten'i huzuruna kabûl ettikten 2 gün sonra Sivas şehrine geldi. Timur’un ordusunun rehberliğini Akkoyunlu beyi Kara Yölük ile Taharten yapıyordu. Sivas şehri yüksek surlarla çevriliydi. Güney tarafında kaynak sularla beslenen bir hendek vardı. Hisarın bu tarafında delik açmak mümkün değilken batı tarafı bu iş için uygun bulunmuş ve hisar kuşatmaya alınmıştır. Lağımlar kazılmış ve şehir halkı bunu geç fark etmiştir. Osmanlı tarihçisi İbn-i Kemal, Timur’un askerlerinin hiç durmadan adeta yiyip içmeden sabahtan akşama çalıştıklarını ifade etmektedir. Lağım kazma faaliyetleri sonuç vermiş ve şehirdekiler kalenin düşeceğini anlayınca kale muhafızı Mustafa kaleyi teslim etmek zorunda kalmıştı. Timur Sivas'ı kan dökmeyeceğine söz vererek teslim almasına rağmen 3-4 bin Ermeni'yi kazdırdığı büyük çukurlara gömmek suretiyle öldürtüp işte sözümü tuttum bir tanesinin bile kanını dökmedim demiştir. Timur Sivas'ta bakım evlerinde bulunan cüzzamlıları Türkistan'da bilinmeyen bir hastalık olduğundan askerleri arasında yayılmaması için imha etti. Sivas'ı savunan Bayezid'in oğlu birkaç gün canlı olarak muhafaza edildikten sonra öldürüldü.
Timur Sivas’ı aldıktan sonra fazla ilerlemedi ve Suriye istikametine yöneldi. Sivas’ı almasına rağmen Malatya henüz Osmanlıların elindeydi. Arkasında kendisine ait olmayan yerler bırakmak istemeyen Timur dönüp Malatya’yı almış ve daha sonra güneye inmiştir. Timur Sivas ve Malatya’yı almakla Yıldırım’a gözdağı verip kendisine boyun eğeceğini tahmîn etmiş olmalıdır. Nitekim Timur Sivas’ı aldıktan sonra Yıldırım Bayezid’e yazdığı mektûbda Sivas hâdisesinden ders alıp sulh yoluna girmesini, kendisinin İlhanlı neslinden geldiğini, küçüğün büyüğe itaatinin vâcib olduğunu yazmıştır. Ayrıca Haleb Nâibine gönderdiği mektûbda da Osmanoğlu denen bu çocuğun edebinin kıtlığını duyup kulağını çekmek istedik ve onun ülkelerinden Sivas ve diğer yerlerde onun vaziyyeti hakkında sizin de duyduğunuz şeyler yaptık demekteydi.
Timur ile Yıldırım Bayezid arasındaki çekişmede Sivas’ın Timur tarafından alınması önemli bir noktadır. Bu şekilde Timur ilk kez Osmanlı hâkimiyetindeki bir bölgeyi ele geçirmiş olmaktadır. Sivas’ın zabtı ile Yıldırım Bâyezîd durumun ciddîyetini anlamış olmalıdır. Bayezid, bu haber kendisine ulaştıktan sonra İstanbul kuşatmasına son verip Anadolu’ya geçti. Bayezid Timur’un Anadolu içlerine doğru ilerleyeceğini düşünmüş olmalı ki, Kayseri’ye gelerek beklemeye başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder