Translate

2 Nisan 2014 Çarşamba

PEDRONUN ARDILLARI
Petro'nun ani ölümünün geride bıraktığı boşluk oldukça uzun süren bir çekişme ve karışıklık dönemi getirdi. Yekaterina'nın çariçe ilan edilmesini sağlayarak fiilen yönetimi eline alan Aleksandr Daniloviç Menşikov, çok geçmeden iktidarı Petro döneminin öteki güçlü devlet adamlarıyla paylaşmak zorunda kaldı. Böylece Senato'nun yerini almak üzere bir Özel Danışma Kurulu oluşturuldu. Bu kurul Yekaterina'nın ölümünden (1727) sonra Petro'nun torunu olan küçük yaştaki II. Petro'yu başa geçirdi. Bu dönemde yönetime egemen olarak Menşikov'u sürgüne gönderen Dolgoruki ailesinin üstünlüğü, Petro'nun 1730'da ölmesiyle, çok kısa sürdü. Özel Danışma Kurulu'nun, yönetimin kendi elinde kalması koşuluyla tahta çıkardığı I. Petro'nun yeğeni Anna İvanovna, soyluların ve muhafız birliği subaylarının oligarşik iktidara tepki göstermesinden yararlanarak bu planı bozdu. Ardından Özel Danışma Kurulu'nu dağıttı ve E. J. Biron ile öteki Alman danışmanlarına dayanarak mutlakıyetçi yönetimi yeniden kurdu. Alman danışmanların sert ve acımasız yöntemleri ve Rusya'yı savaşlara sokan dış politikaları, soyluların muhalefete geçmesine yol açtı. Çocuğu olmayan Anna, ölümünden (1740) kısa bir süre önce iki aylık yeğeni VI. İvan'ı varisi ilan etti. İvan'ın annesi Anna Leopoldovna'nın gene Alman danışmanları aracılığıyla yürüttüğü naibelik yönetimine, ertesi yıl bir saray darbesiyle son verildi ve I. Petro'nun kızı Yelizaveta tahta çıkarıldı.
Senato'yu yeniden eski konumuna kavuşturan, ama daha yakın danışmanlarına dayanan Yelizaveta'nın 21 yıllık hükümdarlık dönemi, Petro'nun reformlarından alınmaya başlanan sonuçlarla devlet ve toplum yaşamında yeni bir yapılanmaya sahne oldu. Bürokrasi içindeki hiyerarşik düzen en tepede yer alan ve generalitet olarak anlandırılan güçlü bir kesim doğurdu. Kilit devlet makamlarını elinde tutarak hükümdarın çevresini kuşatan ve bürokraside yükselme yolunu denetim altında tutan bu kesimin başlıca dayanağı, daha alt kademedeki soylularla kurulan ittifak bağlarıydı. Sistemin işleyişinde eğitimin belirleyici bir rol oynaması nedeniyle, soyluları devlet görevleri için yetiştiren kurumlar büyük önem kazandı. Bürokrasi içindeki eski bölge ve aile bağlarının yerini alan bu kurumlar, aynı zamanda Batı Avrupa'dan gelen düşünce ve akımların yayılmasına öncülük eden bir işlev kazandı.
Dönemin bir başka önemli gelişmesi devlet hizmetindeki soyluların giderek malikanelerinden kopmasıydı. Bu süreçle birlikte Yelizaveta'nın başdanışmanı Pyotr Şuvalov, madenciliği ve imalat sektörünü geliştirmek amacıyla bazı soylulara tekeller ve ayrıcalıklar tanımaya yöneldi. Ayrıca devletin ekonomik alandaki denetimini gevşeterek iç ticaretin önündeki engelleri kaldırdı. Öte yadan kırsal kesimde toprak sahiplerine tanınan geniş yetkiler serfliğin daha da kökleşmesine ve tarımda modernleşme çabalarının tıkanmasına yol açtı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder