RUS TOPRAKLARININ BİRLEŞMESİ
İvan tahta çıktığı sırada Büyük Rus topraklarının büyük bölümü henüz Moskova'nın denetiminde değildi. Ukrayna'nın tümü ve Yukarı Oka toprakları Polonya-Litvanya birliğinin egemenliği altındaydı. İvan'ın prensliği de kâğıt üzerinde bile olsa, Altın Orda Devleti'ne bağlıydı. İvan, bir dizi saldırıyla (1467-1469) doğuda Kazan Hanlığını geçici bir süre için etkisiz bir hale getirdi. Litvanya büyük dükü Kazimierz IV. Jagellon ile ittifak kuran Novgorod Cumhuriyeti'ni ve buraya bağlı geniş toprakları ele geçirmeye çalıştı (1471). Novgorod'a birkaç kez saldırdı ve 1478'de egemenliğini resmen kabul ettirdi. Son demokratik ve özerk kurumları ortadan kaldırdı, Novgorod'a bağlı kilise topraklarının büyük bölümüne el koydu, kolonilerini ilhak etti ve yerli halkın yerine kendi topraklarından getirttiği güvenilir adamları yerleştirdi. 1489'a gelindiğinde Novgorod, İvan'a karşı koyabilecek gücü bütünüyle yitirmişti. Bağımsız kalabilmiş Rus topraklarından Yaroslavl ve Rostov da anlaşmalar yoluyla sırasıyla 1463 ve 1474'te ilhak edildi. Zayıf bir direnme gösteren Tver 1485'te Moskova'ya sessizce teslim oldu. Yalnızca Ryazan ve Pskov, gurur kırıcı biçimde Moskova'ya boyun eğerek bağımsızlıklarını koruyabildiler.
İvan, Altın Orda hanı Seyyid Ahmed'in Polonya-Litvanya'yla kurduğu dostluğu dengelemek üzere Kırım hanı Mengli Giray'la güçlü bir ittifak kurdu. 1480'de İvan'ın zaferiyle sonuçlanan Ugra Savaşı'ndan sonra Ahmed güçlerini Rusya topraklarından çekti. Ahmed'in oğulları, 1502'de kesin bir yenilgiye uğrayıncaya değin Kırım ve Moskova için bir tehlike oluşturdular. Ama İvan 1480'den sonra hanın vasılı olmaktan çıkmış ve Avrupa diplomasisinde bağımsız bir hükümdar olarak kabul görmüştü. 1502'de, Altın Orda Devleti'nin yıkılmasından sonra İvan, Tüm Rusya'nın Hükümdarı (Gosudar vsey Rusi) unvanı taşıyabilecek duruma geldi.
Esneklik ve diplomasi yoluyla hükümdarlığının sonuna değin Mengli ile dostluğunu sürdürmeyi, Kazan Hanlığı'yla ilişkilerinde ciddi bir sorun çıkarmamayı başardı. İvan'ın yönetimi sırasında ustalıkla tarafsızlaştırılan Kazan Hanlığı, Moskova'nın vesayetinden kurtulma çabasına girişti.
İvan'ın son yıllarında Litvanya'ya karşı yürütülen savaş umduğu gibi başarılı olmadı. Güney Rusya prensleri onun hizmetine girmek için Litvanya büyük dükünü terk ettiler. 1487-1494 ve 1500-1503 savaşlarından sonra, Alexander Jagellon aracılığıyla, ona katılmış olan 19 kent ve 70 araziyi kendine bağlattı. Bunlara rağmen, Ukrayna'nın büyük bölümü hala düşmanlarının elinde kaldı.
Moskova Prensliği'nin gücünü Batı Avrupa saraylarına kanıtlamaya girişti.
İvan tahta çıktığı sırada Büyük Rus topraklarının büyük bölümü henüz Moskova'nın denetiminde değildi. Ukrayna'nın tümü ve Yukarı Oka toprakları Polonya-Litvanya birliğinin egemenliği altındaydı. İvan'ın prensliği de kâğıt üzerinde bile olsa, Altın Orda Devleti'ne bağlıydı. İvan, bir dizi saldırıyla (1467-1469) doğuda Kazan Hanlığını geçici bir süre için etkisiz bir hale getirdi. Litvanya büyük dükü Kazimierz IV. Jagellon ile ittifak kuran Novgorod Cumhuriyeti'ni ve buraya bağlı geniş toprakları ele geçirmeye çalıştı (1471). Novgorod'a birkaç kez saldırdı ve 1478'de egemenliğini resmen kabul ettirdi. Son demokratik ve özerk kurumları ortadan kaldırdı, Novgorod'a bağlı kilise topraklarının büyük bölümüne el koydu, kolonilerini ilhak etti ve yerli halkın yerine kendi topraklarından getirttiği güvenilir adamları yerleştirdi. 1489'a gelindiğinde Novgorod, İvan'a karşı koyabilecek gücü bütünüyle yitirmişti. Bağımsız kalabilmiş Rus topraklarından Yaroslavl ve Rostov da anlaşmalar yoluyla sırasıyla 1463 ve 1474'te ilhak edildi. Zayıf bir direnme gösteren Tver 1485'te Moskova'ya sessizce teslim oldu. Yalnızca Ryazan ve Pskov, gurur kırıcı biçimde Moskova'ya boyun eğerek bağımsızlıklarını koruyabildiler.
İvan, Altın Orda hanı Seyyid Ahmed'in Polonya-Litvanya'yla kurduğu dostluğu dengelemek üzere Kırım hanı Mengli Giray'la güçlü bir ittifak kurdu. 1480'de İvan'ın zaferiyle sonuçlanan Ugra Savaşı'ndan sonra Ahmed güçlerini Rusya topraklarından çekti. Ahmed'in oğulları, 1502'de kesin bir yenilgiye uğrayıncaya değin Kırım ve Moskova için bir tehlike oluşturdular. Ama İvan 1480'den sonra hanın vasılı olmaktan çıkmış ve Avrupa diplomasisinde bağımsız bir hükümdar olarak kabul görmüştü. 1502'de, Altın Orda Devleti'nin yıkılmasından sonra İvan, Tüm Rusya'nın Hükümdarı (Gosudar vsey Rusi) unvanı taşıyabilecek duruma geldi.
Esneklik ve diplomasi yoluyla hükümdarlığının sonuna değin Mengli ile dostluğunu sürdürmeyi, Kazan Hanlığı'yla ilişkilerinde ciddi bir sorun çıkarmamayı başardı. İvan'ın yönetimi sırasında ustalıkla tarafsızlaştırılan Kazan Hanlığı, Moskova'nın vesayetinden kurtulma çabasına girişti.
İvan'ın son yıllarında Litvanya'ya karşı yürütülen savaş umduğu gibi başarılı olmadı. Güney Rusya prensleri onun hizmetine girmek için Litvanya büyük dükünü terk ettiler. 1487-1494 ve 1500-1503 savaşlarından sonra, Alexander Jagellon aracılığıyla, ona katılmış olan 19 kent ve 70 araziyi kendine bağlattı. Bunlara rağmen, Ukrayna'nın büyük bölümü hala düşmanlarının elinde kaldı.
Moskova Prensliği'nin gücünü Batı Avrupa saraylarına kanıtlamaya girişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder