Translate

29 Mart 2014 Cumartesi

BÜYÜK KİROS'UN SAKALARLA SAVAŞI
Pers kralı Büyük Kiros ise hiç durmadan Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler, Saka topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey bulamıyorlardı. Çünkü Sakalar, geri çekiliyor ve savaş için uygun bir mevzî ve an bekliyorlar, bu olmadığı takdirde de savaşa girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan Büyük Kiros, İran'a geri dönmek zorunda kalıyordu. Bir süre sonra kendisine tâbî olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Tomris Hatun ile uğraşmayacağını vaad etti. Tomris Hatun, bunun bir oyun olduğunu biliyordu ve teklifi reddetti.
Buna kızan Büyük Kiros, büyük bir ordu toplayarak tekrar Saka topraklarına girer. (Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardır.) Tomris Hatun, artık kaçmanın yarar sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçerek Büyük Kiros'un ordusunu beklemeye başlar. İki ordu, aralarında birkaç kilometre kalacak bir biçimde mevzilenir. Güneş battığı için savaşa tutuşmazlar. Ancak gece Büyük Kiros bir hile düşünür, iki ordunun arasında bir çadır kurdurup içine güzel kızlar, yiyecekler ve şarap koydurur. Çadıra ansızın saldırı düzenleyen Tomris Hatun'un oğlu ve beraberindeki kuvvetler, içerideki birkaç Persliyi öldürüp eğlenceye dalmışlardır. Ancak birkaç saat sonra bir baskın düzenleyen Pers kuvvetleri, çadırı basıp Tomris Hatun'un oğlu da olmak üzere içerideki Sakaları öldürürler. Tomris, çok sevdiği oğlunun ölümüne üzülür. Yemin ederek "Kana susamış Kurus.... Sen oğlumu mertlikle değil, o içtikçe zıvanadan çıktığı şarapla öldürdün. Ama Güneş'e yemin ederim ki seni kanla doyuracağım" der.
Ertesi gün yapılan savaşı Sakalar kazanır. Ok atmakta usta olan ve savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan Sakalar, savaş köpeklerine rağmen Persleri bozguna uğratır. Ölenler arasında Pers kralı Büyük Kiros da vardır.
Tomris Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kesik başını kan dolu bir tulumun içine atar ve "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni kanla doyuruyorum!" der.
Büyük Kiros'un Kur'an-ı Kerîm'de geçen Zülkarneyn olabileceğini öne sürenler vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder