25 ŞUBAT TAARUZU
Birleşik Filo'nun zırhlılarının 7,5 saat içinde bin mermi kullanarak dövdüğü Osmanlı tabyalarının susturulamaması bir başarısızlıktı. Ancak yine de bir kazanım vardır. Birleşik Filo Komutanlığı, Osmanlı tabyalarının yan ateşe alınabilmek gibi bir zaafı olduğunu böylece anlamıştır. Ayrıca tabyaların vurulmasının yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Tabyadakiler, gemiler atış menzillerinin dışındayken siperlere çekilmekteydiler. Gemiler menzile girince top başı edip ateşe başlamaktalar, gerektiğinde yakınlarda patlayan top mermilerinin yığdığı toprağı temizleyip topları yeniden ateşe hazır hale getirmektedirler. Bu durumda, her topun, tek tek vurulup imha edilmesi gerekmektedir.
Saldırı gecesi Osmanlı komutanlığı, Gelibolu Yarımadası'nın batı sahillerinde, olası bir çıkarma hareketine karşı bazı önlemler almıştır. Bu arada saldırıya uğrayan tabyalarda tüm gece boyunca hasarların giderilmesi için gereken çalışmalar yapıldı, toplar yeniden ateşe hazır hale getirildi.
Bozan hava sebebiyle bir sonraki saldırı ancak 25 Şubat 1915 günü başlatılabilmiştir. Fakat bu arada muhriplerin koruması altında, zaman zaman Osmanlı topçusunun ateşi altında 25 Şubat'a kadar dış kesimde mayın taraması yaptılar. Ancak buralara zaten mayın atılmamıştı. Saat 09:45'de önceki saldırıda yer alan zırhlılar belirlenen atış hatlarına gelmişlerdir. Queen Elizabeth 10.600 yarda (yaklaşık 9,7 km.) demirleyip ateşe başladı. Agamemnon daha yakın bir mesafeye demirlemiştir. Zırhılar, Osmanlı topçu menzili dışında demir atarak ateşe başladılar. Hem cepheden, hem de yandan ateş altına alınan Osmanlı tabyalarında personel top başı yapamadılar.Fakat saat 10:17'de Ertuğrul Tabyası Agamemnon zırhlısına karşı ateşe başlamıştır. İzleyen 15 dk. içinde yedi isabet alan Agamemnon orta derecede hasar görmüştü ve mürettebattan 8 kişi yaşamını yitirmişti.
Bu arada önce Orhaniye Tabyası'ndaki uzun menzilli iki top, sürekli ateş etmekten aşırı derecede ısınmış, namlular kızarmış ve namlu çemberi parçalanmıştır. Orhaniye Tabyası'nın susturulduğunu düşünen zırhlılar bu kez ateşlerin Ertuğrul Tabyası'na topladılar. Buradaki toplar da kısa süre sonra aynı duruma gelmiştir. Dahası Ertuğrul'da iki top isabet almıştır. Tabyalar öğle üzeri artık ateşi kesmişlerdir. Saat 13:45'de Vengeance ve Cornwallis Boğaz'a girerek Ertuğrul ve Orhaniye'ye ateş açtılar. Boğaz dışındaki zırhlılar da ateşe katıldı.
Kumkale ve Seddülbahir tabyalarında durum daha ağırdı. Bu tabyalardaki toplar, hem kendilerinin hem de cephaneliklerin isabet alması nedeniyle ancak dörder mermi kullanabilmişlerdir.
Saat 16:00 itibarıyla Amiral Carden, mayın tarama teknelerinin boğaza girmesi için emir vermiştir. Bu tekneleri ateşiyle koruyacak olan Albion, Vengeance ve Triumph altı destroyerle birlikte Boğaz'dan içeriye doğru 1,8 km. kadar girdiler.Albion Anadolu yakasına, Triumph da Avrupa yakasına yanaşarak tabyaları seri ateş altına aldılar. Orhaniye Tabyası'ndan bir top Albion'a sadece bir mermi atabilmiştir, sonra silindiri parçalandı. Seddülbahir Tabyası'nda ise havan bataryaları Triumph'un menzil dışında kalması nedeniyle ateş açamadılar.
Sonuç olarak uzun menzilleri topları olan Orhaniye Tabyası sadece tek bir mermi kullanabilmiş, Ertuğrul Tabyası ise 74 mermi kullanmış ama 8 isabet almıştı. İki batarya da gün sonunda tümüyle imha olmuştur.Personel kayıpları ise 13 şehit, 19 yaralıdır.
Boğaz'ın Dış Tahkimatı'nın imha edilmesi Avrupa'da beklenenin üstünde sonuçlar doğurmuştur. Bükreş'ten gelen bir istihbarat raporunda İtalya'nın İtilaf Devletleri yanında savaşa katılması yönünde büyük bir ümit olduğu belirtilmekteydi. Olayın Bulgaristan'da yarattığı etki de bu yönde görülmekteydi.Sonuçları daha elle tutulur etkiler ise Rusya ve Yunanistan üzerindedir. Rusya, İstanbul Boğazı'nın Karadeniz kıyılarında yapılacak bir harekata 40 bin mevcutlu bir ordu ile katılacağını bildiriyordu. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Gelibolu Yarımadası'na yapılacak bir çıkarma için üç tümenlik bir kuvvet hazırlayacağını, Kral'ın da bu konuya olumlu bakacağını bildirmiştir. Ancak Rusya, 2 Mart'ta Atina'daki elçisine Yunan kuvvetlerinin Çanakkale Savaşı'na katılmalarını kabul edemeyeceğini açıkça bildirmiştir. Birer kopyası Londra ve Paris'e gönderilen telgrafta "Müttefiklerin İstanbul'a karşı yapacakları taarruza Yunan kuvvetlerinin iştirak ettirilmesine asla müsaade edemeyiz" denilmektedir.Yunan Genel Kurmayı da bir gün sonra Gelibolu'ya çıkarma yapmak için artık çok geç kalındığı görüşündedir. Yunan Kralı, muhtemelen hem Genel Kurmay'ın, hem de Rusya'nın durumundan etkilenmiş ve Venizelos'un önerisini kabul etmediğini bildirmiştir.Fakat en ilginç tepki Chicago'dan gelir. Rus buğdayının artık serbestçe Avrupa'ya akacağı beklentisiyle alımlar ertelenir ve Chicago buğday borsasında fiyatlar "baş döndürücü bir hızla düşer."Bu arada İstanbul'daki durum da son derece gergindir. Öyle ki Saray'ın ve Hükümet'in Konya'ya taşınması için gereken hazırlıklar başlatılmıştı. Hazinenin, müzedeki kutsal emanetlerin ve saraydaki değerli eşyanın nakliyesi için gerekli planlamalar yapılmıştı.

Saldırı gecesi Osmanlı komutanlığı, Gelibolu Yarımadası'nın batı sahillerinde, olası bir çıkarma hareketine karşı bazı önlemler almıştır. Bu arada saldırıya uğrayan tabyalarda tüm gece boyunca hasarların giderilmesi için gereken çalışmalar yapıldı, toplar yeniden ateşe hazır hale getirildi.
Bozan hava sebebiyle bir sonraki saldırı ancak 25 Şubat 1915 günü başlatılabilmiştir. Fakat bu arada muhriplerin koruması altında, zaman zaman Osmanlı topçusunun ateşi altında 25 Şubat'a kadar dış kesimde mayın taraması yaptılar. Ancak buralara zaten mayın atılmamıştı. Saat 09:45'de önceki saldırıda yer alan zırhlılar belirlenen atış hatlarına gelmişlerdir. Queen Elizabeth 10.600 yarda (yaklaşık 9,7 km.) demirleyip ateşe başladı. Agamemnon daha yakın bir mesafeye demirlemiştir. Zırhılar, Osmanlı topçu menzili dışında demir atarak ateşe başladılar. Hem cepheden, hem de yandan ateş altına alınan Osmanlı tabyalarında personel top başı yapamadılar.Fakat saat 10:17'de Ertuğrul Tabyası Agamemnon zırhlısına karşı ateşe başlamıştır. İzleyen 15 dk. içinde yedi isabet alan Agamemnon orta derecede hasar görmüştü ve mürettebattan 8 kişi yaşamını yitirmişti.
Bu arada önce Orhaniye Tabyası'ndaki uzun menzilli iki top, sürekli ateş etmekten aşırı derecede ısınmış, namlular kızarmış ve namlu çemberi parçalanmıştır. Orhaniye Tabyası'nın susturulduğunu düşünen zırhlılar bu kez ateşlerin Ertuğrul Tabyası'na topladılar. Buradaki toplar da kısa süre sonra aynı duruma gelmiştir. Dahası Ertuğrul'da iki top isabet almıştır. Tabyalar öğle üzeri artık ateşi kesmişlerdir. Saat 13:45'de Vengeance ve Cornwallis Boğaz'a girerek Ertuğrul ve Orhaniye'ye ateş açtılar. Boğaz dışındaki zırhlılar da ateşe katıldı.
Kumkale ve Seddülbahir tabyalarında durum daha ağırdı. Bu tabyalardaki toplar, hem kendilerinin hem de cephaneliklerin isabet alması nedeniyle ancak dörder mermi kullanabilmişlerdir.
Saat 16:00 itibarıyla Amiral Carden, mayın tarama teknelerinin boğaza girmesi için emir vermiştir. Bu tekneleri ateşiyle koruyacak olan Albion, Vengeance ve Triumph altı destroyerle birlikte Boğaz'dan içeriye doğru 1,8 km. kadar girdiler.Albion Anadolu yakasına, Triumph da Avrupa yakasına yanaşarak tabyaları seri ateş altına aldılar. Orhaniye Tabyası'ndan bir top Albion'a sadece bir mermi atabilmiştir, sonra silindiri parçalandı. Seddülbahir Tabyası'nda ise havan bataryaları Triumph'un menzil dışında kalması nedeniyle ateş açamadılar.
Sonuç olarak uzun menzilleri topları olan Orhaniye Tabyası sadece tek bir mermi kullanabilmiş, Ertuğrul Tabyası ise 74 mermi kullanmış ama 8 isabet almıştı. İki batarya da gün sonunda tümüyle imha olmuştur.Personel kayıpları ise 13 şehit, 19 yaralıdır.
Boğaz'ın Dış Tahkimatı'nın imha edilmesi Avrupa'da beklenenin üstünde sonuçlar doğurmuştur. Bükreş'ten gelen bir istihbarat raporunda İtalya'nın İtilaf Devletleri yanında savaşa katılması yönünde büyük bir ümit olduğu belirtilmekteydi. Olayın Bulgaristan'da yarattığı etki de bu yönde görülmekteydi.Sonuçları daha elle tutulur etkiler ise Rusya ve Yunanistan üzerindedir. Rusya, İstanbul Boğazı'nın Karadeniz kıyılarında yapılacak bir harekata 40 bin mevcutlu bir ordu ile katılacağını bildiriyordu. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Gelibolu Yarımadası'na yapılacak bir çıkarma için üç tümenlik bir kuvvet hazırlayacağını, Kral'ın da bu konuya olumlu bakacağını bildirmiştir. Ancak Rusya, 2 Mart'ta Atina'daki elçisine Yunan kuvvetlerinin Çanakkale Savaşı'na katılmalarını kabul edemeyeceğini açıkça bildirmiştir. Birer kopyası Londra ve Paris'e gönderilen telgrafta "Müttefiklerin İstanbul'a karşı yapacakları taarruza Yunan kuvvetlerinin iştirak ettirilmesine asla müsaade edemeyiz" denilmektedir.Yunan Genel Kurmayı da bir gün sonra Gelibolu'ya çıkarma yapmak için artık çok geç kalındığı görüşündedir. Yunan Kralı, muhtemelen hem Genel Kurmay'ın, hem de Rusya'nın durumundan etkilenmiş ve Venizelos'un önerisini kabul etmediğini bildirmiştir.Fakat en ilginç tepki Chicago'dan gelir. Rus buğdayının artık serbestçe Avrupa'ya akacağı beklentisiyle alımlar ertelenir ve Chicago buğday borsasında fiyatlar "baş döndürücü bir hızla düşer."Bu arada İstanbul'daki durum da son derece gergindir. Öyle ki Saray'ın ve Hükümet'in Konya'ya taşınması için gereken hazırlıklar başlatılmıştı. Hazinenin, müzedeki kutsal emanetlerin ve saraydaki değerli eşyanın nakliyesi için gerekli planlamalar yapılmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder