Translate

8 Ekim 2013 Salı

ORTA DOĞU'DA MANDA YÖNETİMLERİNİN KURULMASI
Sömürgecilik
Sömürgecilik ve emperyalizm değimleri arasında kesin bir ayrım yapılamamıştır. Son yıllarda sömürgecilik değimi kullanılmaz olmuştur. Sebebi ise dünyadaki sömürge alanlarının pek az olmasıdır. Bu gün sömürgecilik yerine emperyalizm kavramı kullanılmaktadır.
Emperyalizm: Bir devletin diğer bir devlet üzerinde ister maddi ister manevi bir kontrol nüfuz kurması veya bir üstünlük sağlaması demektir. Tarihte sömürge kur-mak büyük toprak kazanmak büyük devlet olmak için gerekli sayılmaktaydı. Sömürgecilik bazen dini sebep-lere dayanarak bazen de askeri ve stratejik sebeplerle olmuştur. Sömürgecilikte asıl sebepler ekonomik ve si-yasi sebeplerdir. 19,yy.'da doğan günümüze kadar de-vam eden sömürgecilik tamamen ekonomik faktörlere dayanmaktadır.
Avrupa'yı 1890'lardan itibaren sömürgeciliğe iten faktör tamamen ekonomiktir. 1870'leren sonra endüstrinin gelişmesi başlıca ekonomik faktör olarak görülmektedir. Endüstrinin gelişmesi ortaya bir takım önemli prob-lemler çıkarmıştır; endüstri geliştikçe üretim artmıştır, üretim arttıkça endüstri ülkelerinin kendi nüfusları bu üretimi tüketemez olmuştur. Bu üretim fazlasını dağıta-cak alanlar aramaya başladılar. Öte yandan endüstri-nin ham madde problemi ortaya çıkmıştır. Avrupa'nın sınırlı hammadde kaynağı karşısında yeni hammadde kaynağı bulma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Ekonomik gelişme ile birlikte Avrupa ülkeleri sömürgeleri ile yap-tıkları ithalat ve ihracatlarında endüstri mamulleri yiyecek-içecek ve kömür çok yüksek oranlardaydı. Petrol üretimi de yeni mücadelelere yol açmıştır. 19.yy da ve 20.yy.'ın başlarının en önemli vasıtalarından biri demir yoludur. Demir yolları Asya, Afrika ve Uzak Doğu'ya ulaşımda kullanılmıştır.
ORTA DOĞU
İngiltere Arap halkını Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklan-dırmak için özellikle Mekke şerifi Hüseyin ile bir takım antlaşmalara girişmiştir. İngiltere Şerif Hüseyin'e bir Arap imparatorluğu veya bir Arap Devletleri Federas-yonu kurmayı vaat etmek suretiyle Arapların bağımsız-lık duygularını kışkırtmıştı. Fakat bir yandan bunu ya-parken öte yandan da 1916 yılında Rusya ve Fransa ile yaptığı antlaşmalarla Orta Doğu bölgesini yani Arap ül-kelerini kendisiyle Fransa arasında paylaşılmasını ka-bul ettirmişti. Fakat Bolşeviklerin Çarlığın gizli antlaş-malarını açıklaması Orta Doğu'daki İngiliz Fransız ta-sarıları bakımından soğuk bir duş oldu. Bunun sonu-cunda başkan Wilson da bu gizli antlaşmaları tanıma-yacağını belirtince olayların bu baskısı karşısında ingil-tere ile Fransa 7 Kasım 1918'de Orta Doğu hakkında bir bildirge yayınladılar. Orta Doğu memleketlerinde kendi halkları kendi serbest seçimlerine dayanan milli hükümet ve idareler kuracaklarını bildirdiler. Araplar üzerinde İngiltere ve Fransa'nın bağımsızlıklarını istediği gibi bir izlenim uyandırdı. Halbuki bu iki sömürgeci devlet Arap halklarını ikinci defa aldatmıştı. Hicaz kralı Hüseyin oğlu Faysal'ı büyük ümitlerle Paris Barış Konferansı'na göndermiştir. Faysal konferansta Arap ba-ğımsızlığını hararetle savunmuş olmasına rağmen in-giltere ve Fransa Hüseyin'in Suriye üzerindeki monar-şisini tanımakla beraber Arap memleketlerinde manda rejiminin kurulmasına karar verdiler. 1920 Nisan'ında toplanan San Remo Konferansı'nda da ingiltere ve Fransa, Amerika'nın bu konferansa katılmamasından da yararlanarak, Orta Doğu'daki manda rejimlerini ara-larında paylaştılar. Suriye ve Lübnan'da Fransız, Irak, Ürdün ve Filistin'de de ingiliz mandalarına verildi. Arap halkları için bağımsızlık şimdi aşılması gereken çok uzun bir yol olmuştu. Arapların İngiltere ve Fransa tara-fından aldatılmaları iki savaş arasında Orta Doğu'nun devamlı bir kaynaşma içinde kalmasına neden olmuştu. Batı'nın emperyalizmi Orta Doğu'da kendini göstermişti.
SAN REMO KONFERANSI
I. Dünya Savaşı'ndan sonra 18-26 Nisan 1920'de Os-manlı topraklarının paylaşılması ve Osmanlı ile yapılacak olan Sevr Barış Antlaşması'nın şartlarını hazırlamak için italya'nın San Remo şehrinde toplanan milletler arası konferans idi. İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yuna-nistan ve Belçika temsilcilerinin katıldığı konferansta Os-manlı'yı tasfiye ve petrol meselelerini çözümlemek amacıyla toplanmışlardır. San Remo Konferansı'nda Osmanlı Devleti'nin Asya ve Kuzey Afrika'da bulunan Arap toprakları üzerindeki bütün haklarından vazgeçmesi ba-ğımsız bir Ermenistan'la özerk bir Kürdistan'ın kurulması kararlaştırıldı. Osmanlı'nın eski Suriye topraklarında Suriye (Şam merkezli) ve Lübnan Fransa'ya Filistin ise ingiltere'ye bırakılacaktır. Irak ise ingiltere'nin mandası-na girecekti. San Remo Konferansı'ndan sonra 10 Ağustos 1920'de Osmanlı hükümetine imzalatılan Sevr Antlaşması'nın da özünü oluşturmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder