Türkiye’deki saat sistemi 26 Aralık 1925’te “Günün 24 Saate Taksimine
Dair Kanun”’un mecliste görüşülüp kabul edilmesi ile değişti. 697
sayılı kanun, 2 Ocak 1926’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe
girdi. Kanunun birinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece
yarısından başlar ve saatler sıfırdan yirmi dörde kadar sayılır” diyerek
ülkede günün 24 saate bölündüğü saat sistemini yürürlüğe koyar. Kanunun
2. maddesi ile ulusal saat sistemi İzmit’ten geçen 30. meridyen esas
alınarak oluşturuldu.
Daha önce ülkede güneşin battığı anı 12:00 kabul eden “alaturka saat” sistemi geçerli idi. Güneşin tepe noktasında battığı anı esas alan (grubi saat) ve tamamen battığı anı esas alan (ezani saat) saatler arasında farklılık söz konusu idi. Bir de güneşin en tepede bulunduğu anı 12:00 olarak kabul eden sistem (zevali saat) vardı. Ancak bu sistemlerin hiçbirisi ulusal birliği sağlamıyordu. Modern saat sistemine geçilmesi 1909 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda tartışılmış; kabul görmemişti.
Yeni saat sisteminin kabülünden sonra halk alafranga saat kullanma alışkanlığı edininceye kadar güçlük yaşandı. Valiliklerin muvakkithanelerdeki ezani saatleri kaldırması ve resmi dairelerde de yeni sistemin esas alınması ile uyum sıkıntıları azaltıldı.
Daha önce ülkede güneşin battığı anı 12:00 kabul eden “alaturka saat” sistemi geçerli idi. Güneşin tepe noktasında battığı anı esas alan (grubi saat) ve tamamen battığı anı esas alan (ezani saat) saatler arasında farklılık söz konusu idi. Bir de güneşin en tepede bulunduğu anı 12:00 olarak kabul eden sistem (zevali saat) vardı. Ancak bu sistemlerin hiçbirisi ulusal birliği sağlamıyordu. Modern saat sistemine geçilmesi 1909 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda tartışılmış; kabul görmemişti.
Yeni saat sisteminin kabülünden sonra halk alafranga saat kullanma alışkanlığı edininceye kadar güçlük yaşandı. Valiliklerin muvakkithanelerdeki ezani saatleri kaldırması ve resmi dairelerde de yeni sistemin esas alınması ile uyum sıkıntıları azaltıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder