Translate

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Haçlıların kurduğu Devletler

Haçlılar Kudüs'ü zaptettikten sonra, Haçlı ordusunun soylu komutanları Kutsal Kabir Kilisesi'nde 22 Temmuz'da bir toplantı yapıp ellerine geçirdikleri kutsal Kudüs şehrinin nasıl idare edileceği hakkında tartışmalar yaptılar. Yeni bir Kudüs Krallığı kurulmasına karar verdiler. Bu krallık Hristiyanların kutsal saydıkları topraklarda dinsel olmayan devlet işleri ile uğraşmaya yetkili olacaktı. Kudüs Krallığı Kudüs şehri yanında Suriye'in güneyi ve Filistin'i de ihtiva edecekti.
Bu devletin başına Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles'in geçirilmesi bu toplantıya katılanların çoğunluğu tarafından beklenmekteydi. Raymond, ya kendi tutumunu mütevazı bir dindar göstermek için yahut ta katılan soyluların ne de olsa kendini seçeceklerini beklediği için önce bu hükümdarlığı kabul etmekte çekingen davrandı  Fakat ona rakip olan Godefroi de Bouillon böyle bir çekingenlik göstermedi ve Antakya Kuşatması ve fethine olan katkısı dolayısıyla Haçlı soylu komutanları arasında kazandığı popülerliği kullarak kendinin kutsal Kudüs Kralı olarak seçilmesini sağladı. Godefroi'un bu başarısı Raymond tarafından hiç iyi karşılanmadı ve hatta Raymond bu gelişmeye çok kızarak kendi komutası altında olan birliklerle Kudüs şehrinden çekilip kırsal bir ordugâha yerleşti.
Kudüs Kralı olarak seçilen Godefroi du Bouillion yine bir mütevazılık örneği göstermek için "Kudüs Kralı" unvanını almayı reddettiğini ama unvanının Advocatus Sancti Sepulchri (Kutsal Kabir'in Koruyucusu) olmasını kabul ettiği bildirilir. Bu unvanın gerçek olarak kullanılıp kullanılmadığı ve manasının ne olduğu açık değildir ve değişik yorumlar bulunmaktadır. Bu seçimden sonra Godefroi'in şahsen bu unvanı da kullanmadığı ve sadece "princeps" veya daha basit olarak eski unvanı olan Aşağı Loren "Dux"'u unvanını kullandığı bilinmektedir. 12. yy. çok otoriter Haçlı tarihçilerinden "Sur'lu Giyom" Godefroi'in, İsa'nın tacının dikenden olması nedeniyle, Kudus Krallık "altın tacı"'nı giymemekte ısrar ettiğini yazmaktadır.Olaylarla hemen güncel olarak yazmış tek kronikçi olan "Keşiş Robert"'nin eserinde ise Godefroi'in "kral" unvanını aldığı bildirmektedir.
Bu krallığın bu Haçlı Seferi'ne iştirak eden Papalık Temsilcisi olan "Pisa'lı Daimbert" tarafından teokratik bir devlet olarak Papa idaresinde olmasi istenmekteydi. Fakat bu tez kabul edilmedi ve yeni krallık Batılı Avrupa Franklarının yönetim ve kullanım şekillerine uygun olarak kurulup ve geliştirildi. Ancak bu krallığı bazi idare organları ve idare tarzları bu kralliga özel orijinal şekilde geliştirilmiştir.
Birinci Haçlı Seferi'nde ayrıca Kudüs fethinden önce Urfa Kontluğu (1097-1144) ve Antakya Prensliği (1098-1268) Devletlerin'de Kudüs Krallığı'ndan bağımsız olarak ama bu krallıkla çok yakın olarak bağlantılı bir şekilde kurulmuşlardır. Küdüs'ün işgalinden sonra, 1109'da Haçlıların Trablusşam
'ı işgal etmelerinden sonra, bu şehir ve civarında yine bağımsız statülü olarak Trablus Kontluğu (1109-1289) devleti kurulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder