Translate

5 Temmuz 2013 Cuma

Athena

Athena, Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Roma mitolojisinde Minerva diye anılır. Babası Tanrıların başı Zeus, annesi ise Zeus'un ilk karısı olan Hikmet Tanrıçası Metis' tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, gökgözlü baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Atina kentinin baş tanrıçası ve koruyucusudur, kent ismini de ondan almıştır. Athena ve sembolize ettiği karekterler birçok kültürde benzer formlarda bulunur. Athena ayrıca Troya savaşında Akhaların yardımına koşup tahta atın yapılmasına yardım etmiştir. Athena özel bir kalkan taşır. Bu kalkan Aegis olarak isimlendirilmiştir. Kalkanın üzerinde, değişik süslemelerle birlikte Medusa'nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar.
Temel özellikleri kentle ilgili olan Athena birçok bakımdan Kır Tanrıçası Artemis'in karşıtıdır. Athena'nın Yunan uygarlığı öncesinden gelen bir tanrıça olduğu ve daha sonra Yunanlılarca benimsendiği sanılır. Ama Yunan ekonomisi, Minos uygarlığından farklı olarak önemli ölçüde askerî temele dayandığı için, Athena başlangıçtaki evcil işlevlerini korumakla birlikte giderek bir Savaş Tanrıçası'na dönüşmüştür. Savaşın, kaba güç yönünü simgeleyen Ares yerine strateji ve zeka yönünü temsil eden Athena, bu açıdan Ares'ten ayrılır.
Tanrıça Athena Herkül, Perseus, Odysseus gibi bir çok kahramana yardım etmiştir.
Tanrıça Metis hamile kalınca, Zeus doğacak çocuk erkek olurda kendisini devirir diye, tanrıçayı hamile iken yutar. Zeus'un kafasında bir yumru şeklinde büyüyen Athena oradan kalkanlı ve zırhlı bir şekilde çıkar. Zeka tanrıçası olan Athena, bu özelliğini annesi bilgelik, hikmet tanrıçası Metis'den almıştır.
Tanrıça bakire kalıp hiç çocuğu olmasada, çocuğu yerine koyduğu Erikhthonios ile ilgili hikaye şöyledir: Tanrı Hephaistos, bir gün Athena'ya karşı olan hislerine yenik düşer ve tanrıça Athena'yı kovalamaya başlar. Koşarken boşalan Hephaistos'un menileri tanrıçanın bacağına gelir. Tanrıça bunları silip toprağa atar ve bu ilişkiden yılan bacaklı Erikhthonios doğar. Athena'da onun yetiştirilmesine yardım eder.Atina şehri yeni kurulmaktadır ve şehrin tanrısı kim olacağı söz konusu olur. Bütün Olimpos tanrıları bir araya gelirler. Çeşitli yarışmalar sonucunda iki tanrı kalır. Bu iki tanrı Poseidon ile Athenadır. Jüri tanrılar bu şehre en büyük hediyeyi verecek olanı şehrin tanrısı seçeceklerini belirtirler. İlk olarak kendinden emin Poseidon öne çıkar. Üç başlı mızrağını yere vurur ve yer yarılarak bir at ortaya çıkar. Poseidon atı herkese göstererek "Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır." der. Bütün tanrılar büyülenmiştir bu hayvan karşısında. Athena ise küçük bir gülücük atar ve ünlü mızrağını yere saplar. Mızrağın saplandığı yerden bir filiz çıkar ve büyür büyür çok güzel bir zeytin ağacı olur. "Bu da zeytin ağacıdır. Meyvesi olan zeytinin saymakla bitmeyen özellikleri vardır. Zeytini insanlar yiyebilirler, yemeklerine katabilirler. Yağını yapıp, yakarlar, geceleri aydınlatırlar. Yemeklere dökerler, çok güzel lezzetler elde ederler. Aynı zamanda bozulmaz, ve bozulmasını istemedikleri yiyecekleri saklarlar. Ve böyle faydaları daha da sayılabilir." der zeki tanrıça. Bütün tanrılar bakakalmıştır bu ağaca. Hepsi tebrik eder Athena'yı, artık şehir ona aittir. Şehrin ismine de Atina denecektir bundan sonra. Poseidon ise, belki de bir tanrıçaya yenilmekten, tüm siniriyle üç başlı mızrağını dağa fırlatır. Dağa saplanır mızrak, hala mızrağın izinin orda olduğu söylenir. Ayrıca Athena'nın o meşhur ağacının da Atina'daki akropoliste
portikonun yanında duran zeytin ağacı olduğuna inanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder