Translate

10 Haziran 2013 Pazartesi

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ' ÜN BAZI SÖZLERİ

"Bir millet kendi kuvvetine dayanarak varlığını ve bağımsızlığını sağlamazsa şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz."

"Dünyada hiç bir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez."

"Artık bugün demokrasi fikri daimi yükselen bir denizi andırmaktadır. 20.yüzyıl, birçok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu görmüştür."

"Türkiye Cumhuriyetinin temeli, kahramanlığı ve Türk kültürüdür."

"Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlik"ten ibarettir.Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir..."

"Komünizm bu yurdun en büyük düşmanıdır. Görüldüğü yerde ezilmelidir."

"Türk miletine doğru ve güzeli veriniz, anlatınız, muhakkak kucaklar."

"Biz daima hakikat arayan, onu bulunca ve bulduğuna kani olunca açıkça söylemekten kaçınmayan insanlar olmalıyız."

"İlerlemek yolunda vuku bulacam her mühim teşebüssün, kendine göre mühim mahzurları vardır. Bu mahzurların asgari hadde indirilmesi için tedbirde ve teşebbüslerde kusur etmemek lazımdır.
TÜRKLER ' DE VE DÜNYADA NEVRUZ
En eski Türk bayramı olan Nevruz, Türkler aracılığıyla Avrasya'ya yayılmıştır. Eski Doğu geleneklerinin devamı olarak yaşamıştır. Çin kaynaklarına dayanarak Hunların milattan yüzlerce yıl önceleri 21 Mart'ta hazır yemeklerle kıra çıktıklarını, bahar şenlikleri yaptıklarını, bugün Nevruz kutlamalarındaki geleneklerin o zamanda da yer aldığını biliyoruz.

Aynı gelenekler, Hunlardan sonra Uygurlarda da görülmüş ve bugüne kadar uzanmıştır. Çağdaş Uygur resminde Uygurların Nevruz kutlamalarını temsil eden tablolar yapılmıştır. Nevruz'u İran geleneğine bağlayan Firdevsi'nin Şehnamesi ve diğer kaynaklar yanıltıcıdır. Çünkü Nevruz hakkındaki bilgiler orada XI. yüzyıldan itibaren görülür. Milâttan önceki yıllarda Nevruz hakkında İran metinlerinde herhangi bir iz ve kayıt yoktur. Ancak Hunlarda bu kayıtlar mevcuttur

Nizamü'l-Mülk de XI. yüzyıl yazarı olarak Siyasetnâme adlı eserinde bu bayramdan söz eder. Bu bayramın aynı zamanda yılbaşı olduğunu belirterek Nevruz geleneklerini anlatır. Aynı zamanın yazarlarından Kaşgarlı Mahmut da Divân-ı Lügati't-Türk'te Türklerde yıl başlangıcının Nevruz olduğunu ifade eder.

Ayrıca, 12 Hayvanlı Türk Takvimi'nin başlangıcının da 21 Mart olduğu bilinmektedir. Selçuklularda Nevruz bayramı eğlencelerinin kutlandığı, şenlikler yapıldığı, özel yemekler pişirildiği, özel hediyeler alınıp verildiği de bilinmektedir. Selçuklularda yılbaşı, güneşin koç burcuna girdiği gün olan Nevruz günü olarak kabul edilmiştir.


KİTAP ÖNERİSİ (ERKEN DEVLET)

Devletin evrenselleşmesinin bölünmeye, anarşiye ve kaosa yol açabilen merkezkaçlı güçleri engelleme gibi, şefliklerin çözemediği yaşamsal bir soruna kurumsal çözümler getirmesine dayandığı sonucuna ulaşılan The Early State kolektif bilimsel çalışmanın ender karşılaşılan başarılı örneklerinden biri olarak, Lahey'de, Paris'te ve New York'ta aynı anda yayımlanmıştır. Devletin kurumlarının doğuşunun, yapısını ve işleyişinin ortaya çıkarılabilmesi için İ. Ö. 3000'den İ.S. 1850'ye kadar uzanan bir zaman dilimi içinde, dünyanın çeşitli bölgelerinden seçilen Ankor, Ankole, Aksum, Aztek, Çin, Mısır, Fransa, Havai, Gürcistan, İnka, Jimma, Kaçari, Kuba, Maurya, Moğolistan, Norveç, İskitya, Tahiti, Volta, Yoruba, Zande olarak 21 erken devlet konularının uzmanı, 7 ABD'li, 7 SSCB'li, 3 Hollandalı, 3 Çekoslavak, 1 Hintli, 1, Federal Alman olmak üzere, 22 yazar tarafından incelenmiştir. Elde edilen verilerin 20 çizelgeye dökülüp değerlendirilmesiyle, erken devletin tanımı, dayandığı ilkeler, çeşitleri yanı sıra, 51 yapısal karakteristik özelliği saptanabilmiştir.
KİTAP ÖNERİSİ (ROMA DÜNYASINDA YIKANMA)

Kökleri Roma dünyasına dayanan hamam ve kültürü, imparatorluğun hüküm sürdüğü topraklarda bugün hâlâ yaşamaya devam ediyor. Kimisi harabe halinde, kimisi hali hazırda insanların kullandığı mekânlar olarak. Hamam kültürü başta İstanbul olmak üzere tüm Anadolu'da halen yaygın olduğuna göre, elinizdeki kitabın günümüz insanına söyleyeceği çok şey var. İngilizce aslından dilimize çevrilen yapıt, Fikret Yegül'ün Türkçe basım için kaleme aldığı bir önsöz ile bazı güncellemelerini ve orijinalinde olmayan bazı görselleri içeriyor. Kitapta, Anadolu su kültürünün anlamı, Roma yıkanma geleneğinin kökenleri, incelikleri, hamam mimarisinin özellikleri ve gelişimi, teknolojik yaklaşımları inceleniyor. Roma kentinin büyük imparatorluk hamamlarının yanı sıra Kuzey Afrika, Anadolu örnekleri anlatılırken, Oryantalistlerin harem imgelerine, batıda hamam kültürünü yeniden oluşturma çabalarına da değiniliyor. Yegül, sanat tarihinden ve arkeolojiden yola çıkarak, başarılı bir sosyo-kültürel tarihi analiz yapıyor. Kitap, Yegül'ün daha önce Türkçede yayımlanan Antik Çağ'da Hamamlar ve Yıkanma'dan sonra kaleme aldığı, Roma Dönemini ve Anadolu'yu da kapsayan kapsamlı bir eser.
KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI
 IV. Murat'ın Bağdat Seferi sonucunda 14 yıldır İranlıların elinde bulunan Bağdat'ın fethinden sonra Osmanlı Devleti ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639'da imzalanan, 1623-1639 Osmanlı-İran Savaşını sona
erdiren ve bugünkü Türkiye - İran sınırını belirleyen barış antlaşması.
 IV. Murat sefere çıkarak 1623'ten beri Safevîlerin elinde bulunan Bağdat'ı yeniden Osmanlı topraklarına kattı. Bağdat'ın Osmanlılar tarafından geri alınmasından bir süre sonra iki devlet arasında barış görüşmeleri başladı. 13 gün süren müzakerelerin sonucunda 17 Mayıs 1639'da Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlılarda kaldı, Ahıska ve Revan ise Safevî Devletine bırakıldı.
Daha sonraki tarihlerde çıkan Osmanlı-İran Savaşlarında ortaya çıkan sınır meseleleri hep Kasr-ı Şirin Antlaşması temelinde çözümlendi.
O tarihlerde Doğu Anadolu'dan başlayıp Basra Körfezinde sona eren 2185 km'lik Osmanlı-İran sınırını belirleyen bu antlaşma aynı zamanda bugünkü Türkiye - İran ve İran - Irak sınırlarını da büyük ölçüde belirlemiştir.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa,
 (d. 4 Mart 1769 - 2 Ağustos 1849), Mısır valisi, Kavalalılar Hanedanı'nın kurucusu, Mısır ve Sudan'ın ilk hidivi. Osmanlı Devleti'ne karşı başarıyla sonuçlanan bir isyan çıkardı. Her ne kadar Osmanlılar'a bağlıymış gibi görünsede, o dönem, Sudan, Mısır, Filistin, Lübnan ve Suriye'nin gerçek hükümdarı olarak kabul edilmiş ve 150 yıl boyunca hanedanı tarafından bu topraklar yönetilmiştir.

VİYANA KONGRESİ
Viyana Kongresi Napolyon Savaşları sonunda Fransız Orduları’nın Koalisyon Orduları tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından, Avrupa’daki sınırları ve güçler dengesini yeniden belirlemeye yönelik kararlar almak üzere toplanmış olan kongredir.
Napolyon Ordularının sürekli yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri bir dönemde, 9 Mart 1814 tarihinde, VI. Koalisyon’un, aynı zamanda Avrupa’nın en güçlü devletleri olarak İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya , Avrupa’da siyasi coğrafyanın ve dolayısıyla güçler dengesinin yeniden düzenlenmesi için aralarına bir ittifak oluşturmuşlardı. Doğal olarak bu ittifak, askeri olmaktan çok, politik bir ittifaktır.
Söz konusu devletlere İsveç ve Portekiz’in de katılmasıyla 30 Mayıs 1814 tarihinde Paris’te imzalanan Paris Antlaşması’sında, -20 Temmuz’da da İspanya katılmıştır- savaşa katılmış olan tüm devletlerin Viyana’da toplanacak bir kongreye, tam yetkili temsilciler göndermesi kararlaştırılmaktaydı.
Fransız İhtilali ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. Bu kararlar ve yeni statüko ile I. Dünya Savaşı'na kadar devam eden Avrupa siyas coğrafyası, yeni dönemde de pek çok isyan, ihtilal ve olaylara sahne oldu. Hemen hemen tüm Avrupa devletlerinin temsicilerinin katılmasına karşın, 1815 Viyana Kongresi'nde ve Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Metternich oynamıştır. Kongrenin nihai kararları, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya tarafından belirlenmiştir.