TİMUR'UN DEST-İ KIPÇAK SEFERİ
Timur, Harezm üzerine seferlerde bulunurken, zaman zaman Kaşgar ve Isık Göl taraflarında Moğollar ile Dest-i Kıpçak üzerine de asker sevk ediyordu. Timur, Harezm'de iken onun yokluğunu fırsat bile Moğollar, Maveraünnehir'e gelerek yağma hareketlerine başlamışlardı. Timur 1375 yılı sonunda Duğlat emiri Kameredin üzerine yürüdü ancak kışım şiddetinden dolayı Semerkant'a dönüp kışı geçirdikten sonra 1376'da bu harekatı tekrarladı ve Moğol emiri yenilerek kaçmak zorunda kaldı.
Cengiz Han'ın oğlu Cuci'nin soyundan gelen Toktamış, Ak Orda hükümdarı Urus Han, babasını öldürtünce Semerkand'a giderek 1375'te Timur'a sığınmıştı. Timur'dan sağladığı destekle 1375'ten başlayarak Doğu Deşt-i Kıpçak'a egemen olup 1378'de Altın Orda Devleti'nin egemenliğini ele geçirdi. Bu konuma yükselince, Timur'un kendisine yapmış olduğu tüm yardımları unuttuğu gibi, onu bir bakıma küçümsemeye başladı.
Bu başarılardan sonra Altın Orda Devleti'ni eski sınırlarına kavuşturmak amacıyla Timur'a bağlı bulunan Harezm'i geri istedi. Bu isteği Timur'la aralarının açılmasına neden oldu. 1387'de Yağma amacıyla Timurun egemenlik sınırları içindeki Azerbaycan'a girmekten çekinmedi ardından aynı yıl Timur'un çıktığı batı seferinden yararlanarak onun oğlu Ömer Şeyh'i yenip tüm Maveraünnehir'i acımasızca yağmaladı.
Timur, Toktamış üzerine yürümeden önce Harezm’e yürümüştü. 1388’de beşinci kez Harezm’e girmiş olan Timur buraya girişiyle Toktamış’ın en önemli destekçileri olan bu Kongratlar’a bir darbe vurduğu gibi önemli bir muhalifini de ortadan kaldırmış oldu. Ürgenç’i ele geçirerek halkını Semerkand tarafına göçürdü, şehri yıktırdı, yerine arpa ekilmesini buyurdu. Şehir 1391 senesinde Timur’un Kıpçak’a yürüyüşüne kadar 3 yıl harap kalmış ve bu Kıpçak seferi esnasında Harezm’in imarını emretmiştir.
Timur, 1390 yılında Semerkant’tan Deşt-i Kıpçak’a gitmek üzere harekete geçti. Otrar yakınlarında Karaasman mevziine ulaştıklarında Toktamış Han’ın elçileri geldi. Görüşmede elçiler Toktamış’ın af dileyen mesajını ilettiler. Timur elçilere, Toktamış’tan iyi bir davranış görmediğini, ona güvenmediğini belirtti. Timur güvenlik gereği elçiyi tutuklattıktan sonra 22 Şubat 1391’de harekete geçti. Timur çok büyük bir mesafeyi kat etmiş, bu arada ordusunda çıkan ciddi boyutlu açlık ve susuzluk problemlerini aşmış, nihayet Toktamış’ın ordusu ile 20 Haziran 1391'de Kunduzca mevkinde karşılaşmayı başarmıştı. Timur ordusunu alışılmış üçlü sistemden (merkez, sağ, sol) farklı olarak 7 kol düzenine göre tanzim etmişti. Çok çetin geçen savaşın sonunda Toktamış’ın ordusu bozulmuş, yenilen Toktamış kaçmayı başarmıştı. Toktamış Han’ın, Timur’u Deşt-i Kıpçak derinliklerinde ordusuyla birlikte yok etme taktiği tutmamıştı.
Timur, Harezm üzerine seferlerde bulunurken, zaman zaman Kaşgar ve Isık Göl taraflarında Moğollar ile Dest-i Kıpçak üzerine de asker sevk ediyordu. Timur, Harezm'de iken onun yokluğunu fırsat bile Moğollar, Maveraünnehir'e gelerek yağma hareketlerine başlamışlardı. Timur 1375 yılı sonunda Duğlat emiri Kameredin üzerine yürüdü ancak kışım şiddetinden dolayı Semerkant'a dönüp kışı geçirdikten sonra 1376'da bu harekatı tekrarladı ve Moğol emiri yenilerek kaçmak zorunda kaldı.
Cengiz Han'ın oğlu Cuci'nin soyundan gelen Toktamış, Ak Orda hükümdarı Urus Han, babasını öldürtünce Semerkand'a giderek 1375'te Timur'a sığınmıştı. Timur'dan sağladığı destekle 1375'ten başlayarak Doğu Deşt-i Kıpçak'a egemen olup 1378'de Altın Orda Devleti'nin egemenliğini ele geçirdi. Bu konuma yükselince, Timur'un kendisine yapmış olduğu tüm yardımları unuttuğu gibi, onu bir bakıma küçümsemeye başladı.
Bu başarılardan sonra Altın Orda Devleti'ni eski sınırlarına kavuşturmak amacıyla Timur'a bağlı bulunan Harezm'i geri istedi. Bu isteği Timur'la aralarının açılmasına neden oldu. 1387'de Yağma amacıyla Timurun egemenlik sınırları içindeki Azerbaycan'a girmekten çekinmedi ardından aynı yıl Timur'un çıktığı batı seferinden yararlanarak onun oğlu Ömer Şeyh'i yenip tüm Maveraünnehir'i acımasızca yağmaladı.
Timur, Toktamış üzerine yürümeden önce Harezm’e yürümüştü. 1388’de beşinci kez Harezm’e girmiş olan Timur buraya girişiyle Toktamış’ın en önemli destekçileri olan bu Kongratlar’a bir darbe vurduğu gibi önemli bir muhalifini de ortadan kaldırmış oldu. Ürgenç’i ele geçirerek halkını Semerkand tarafına göçürdü, şehri yıktırdı, yerine arpa ekilmesini buyurdu. Şehir 1391 senesinde Timur’un Kıpçak’a yürüyüşüne kadar 3 yıl harap kalmış ve bu Kıpçak seferi esnasında Harezm’in imarını emretmiştir.
Timur, 1390 yılında Semerkant’tan Deşt-i Kıpçak’a gitmek üzere harekete geçti. Otrar yakınlarında Karaasman mevziine ulaştıklarında Toktamış Han’ın elçileri geldi. Görüşmede elçiler Toktamış’ın af dileyen mesajını ilettiler. Timur elçilere, Toktamış’tan iyi bir davranış görmediğini, ona güvenmediğini belirtti. Timur güvenlik gereği elçiyi tutuklattıktan sonra 22 Şubat 1391’de harekete geçti. Timur çok büyük bir mesafeyi kat etmiş, bu arada ordusunda çıkan ciddi boyutlu açlık ve susuzluk problemlerini aşmış, nihayet Toktamış’ın ordusu ile 20 Haziran 1391'de Kunduzca mevkinde karşılaşmayı başarmıştı. Timur ordusunu alışılmış üçlü sistemden (merkez, sağ, sol) farklı olarak 7 kol düzenine göre tanzim etmişti. Çok çetin geçen savaşın sonunda Toktamış’ın ordusu bozulmuş, yenilen Toktamış kaçmayı başarmıştı. Toktamış Han’ın, Timur’u Deşt-i Kıpçak derinliklerinde ordusuyla birlikte yok etme taktiği tutmamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder